İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi'ndeki Zübdet-ül Tevarih'in Minyatürleri

zübdet-ül tevarih, minyatür, miniatur, tuvart, Türk Sanatı

İstanbul Türk ve İslam  Eserleri Müzesi'ndeki Zübdet-ül Tevarih'in Minyatürleri


Osmanlı minyatür sanatının en seçkin örneklerinin bulunduğu yazmalardan birisi Türk ve İslam Eserleri Müzesindeki 1973 nolu Zübdet-ül Tevarih'tir. 

Metnini Seyyid Lokman Aşuri'nin hazırladığı bu yazma, 1583 yılında yazılıp minyatürleştirilmiş ve başındaki süslü madalyonda yer alan övgülerle "Padişahımız Sultan Murad Hazretleri için südde-i seniyyelerine ibraz olundu, 991" sözlerinden anlaşşıldığı gibi dönemin padişahı III. Murat!a sunulmuştur.  (Resim 1)

Dönemin ünlü şehnamecisi, tarih yazarı Lokman Aşuri'nin Zübdet-ül Tevarih'i tarihlerin özü anlamına gelen adından da anlaşılacağı gibi bir genel dünya tarihi kitabıdır. Sade bir dille yazılmış olan metindeki iki ana bölüm göze çarpar. Birinci bölümde cennet, cehennem, gök ve dünya tasvirlerinden sonra, Adem ile Havva'dan başlayarak birçok peygamber öyküsü, Hz. Muhammed'in hayatı, İslam tarihinin ana noktaları, ve Gazneli, Selçuklu, Timurlu dönemleriyle ilgili olaylar yer alır. 

İkinci bölüm ise Osman Gazi'den başlayarak III. Murat dönemine kadar hüküm sürmüş olan on ikiOsmanlı padişahı ile ilgili olayları kapsar. Zübdet-ül Tevarih'in bir başka özelliği de adı geçen bütün peygamberlerin ve tarihteki ünlü kişilerin şeceresinin belirtilmesi ve sonuç olarak da hepsinin Osmanlı padişahlarına ve III. Murat'a bağlanmasıdır. Bu nedenle yazma bir "nesebname" veya "silsilename" niteliği de taşır.

Osmanlı minyatürlü yazmaları arasında ender rastlanan büyük boyutlu örneklerden biri olan Zübdet-ül Tevarih'in (64,7 x 41,3 cm) içindeki minyatürünün çoğu tüm sayfayı kaplar. Metnin başındaki gök ve dünya tasvirlerinin arasına yerleştirilmiş olan burçlardan sonra peygamber öyküleri başlar (resim 2) Yaklaşık 49 peygamberle ilgili olayı anlatan 23 minyatür, Osmanlı dinsel minyatürlerinin bilinen en erken örnekleri olması bakımından büyük önem taşır.

Gerek metin aracılığıyla, gerekse metinde bulunmayan bazı ayrıntılar için başka İslam kaynaklarından yararlanılarak, peygamberlerle ilgili minyatürlerin tümünü tanımlamak mümkün olmuştur. Bunlardan bazıları, ikonografik yönden önceki İslam minyatürlerinde görülen geleneksel kalıplara bağlı kalırken, çoğu değişik bir yorum getirmektedir. osmanlı nakkaşları, peygamber öykülerinde, gerçekçi ve özetleyici yaklaşımları ile dikkati çeker. Aslında bu dinsel konulu minyatürler, ne kompozisyon düzeni, ne de figür işleyişi açısından dönemin tarihsel minyatürlerinden farklı değildir. Yalnızca peygamberin alev biçimindeki haleleri, bu figürlerin insan üstü niteliklerini belirtir. 

İkonografik açıdan en ilginç örneklerden biri Adem ile Havva'yı gösteren minyatürdür.



Yorumlar